onlara rızık veren ve onların her şeyine gücü yeten olduğundan dolayı ibâdet edilmeye lâyık yegâne ilâhtır

20.10.2011 03:34

 onlara rızık veren ve onların her şeyine gücü yeten olduğundan dolayı ibâdet edilmeye lâyık yegâne ilâhtır.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır:

{وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَهُمْ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ} [سورة الزخرف من الآية: 87]

(Ey Muhammed!) Şayet onlara, onları kimin yarattığını sorarsan, muhakkak ki (bizi) Allah (yarattı) diyeceklerdir.”

Yine onlar hakkında bir âyette şöyle buyurmaktadır:

{وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ} [سورة العنكبوت من الآية: 61]

(Ey Muhammed!) Şayet onlara gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorarsan, mutlaka Allah (yarattı) diyeceklerdir.”

Allah Teâlâ başka bir âyette peygamberine onlara rızık verenin kim olduğunu sormasını emrederek şöyle buyurmaktadır:

{قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ أَمَّن يَمْلِكُ السَّمْعَ والأَبْصَارَ وَمَن يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَمَن يُدَبِّرُ الأَمْرَ فَسَيَقُولُونَ اللَّهُ فَقُلْ أَفَلاَ تَتَّقُونَ} [سورة يونس الآية:31]

(Ey Muhammed! Onlara) de ki: Gökten (yağmur yağdıra-rak) ve yerden (bitkiler yeşerterek) size kim rızık veriyor? Ya da kulaklara ve gözlere kim sahip oluyor? Ölüden diriyi, diriden de ölüyü kim çıkarıyor? (Kâinattaki) işleri kim idâre ediyor? (Bütün bunları yapan) Allah’tır, diyeceklerdir. O halde onlara de ki: (Başkasına ibâdet ederseniz) Allah’(ın azabına mâruz kalmak)tan korkmaz mısınız.”

Allah Teâlâ, yukarıdaki âyetlerde müşriklere, onların Rabbi, yaratıcısı, rızık vereni, göklerin ve yerin yaratıcısı ve bütün işleri çekip çevirenin kendisi olduğunu kabul etmelerine rağmen, ulûhiyyet tevhidini inkâr etmelerini, putlara ve kendisinden başka şeylere tapmalarını delil getirmiştir.

Aynı şekilde Allah Teâlâ kullarına, isim ve sıfatlarına îmân etmelerini ve kendisini kullarına benzetmekten tenzih etmelerini emrederek şöyle buyurmaktadır:

{وَلِلَّهِ الأَسْمَاءُ الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ} [سورة الأعراف الآية: 180]

“En güzel isimler, Allah’ındır. O halde o güzel isimlerle O’na duâ edin (O’ndan isteyin).O’nun isimleri hakkında eğri yola gidenleri (isimlerini değiştirenleri) bırakın. Onlar yapmakta olduk-larının cezâsını (âhirette) göreceklerdir.”

Allah Teâlâ Haşr sûresinde ise şöyle buyurmaktadır:

{هُوَ اللَّهُ الَّذِي لا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ * هُوَ اللَّهُ الَّذِي لا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ * هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الأَسْمَاءُ الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ} [سورة الحشر الآيـات: 22-24]

“Allah, kendisinden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilâh olmayan, gizli ve açık olanı bilen, Rahman (rahmetiyle her şeyi kuşatan) ve Rahîm (mü’minlere merhametli) olandır. Allah, kendisinden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilâh olmayan, mülkün sahibi, her türlü noksanlıktan münezzeh (her türlü kusurdan uzak) olan, selâmet veren, (açık âyetlerle gönderdiği peygamberlerini) tasdik eden, (kullarının yaptıklarını) gözetleyen, Azîz (mağlûp edilemeyen), Cebbâr (gücüyle bütün yarattıklarını kendisine boyun eğdiren) ve Mütekebbir (azamet sahibidir). Allah, (ibâdette kendisine ortak koşulan şeylerden) münezzehtir. Allah, yaratandır, (hikmeti gereği) var eden ve (yarattıklarına dilediği gibi) şekil verendir.Güzel isimler (ve yüce sıfatlar) O’na âittir.Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O’nu tesbîh eder.O, (düşmanlarından intikam alacak kadar) güç ve (yarattıklarının işlerini idâre edecek kadar) hikmet sahibidir.”



Haşr Sûresi:22-24

 Zuhruf Sûresi: 87

Ankebut Sûresi: 61

Yûnus Sûresi: 31

A’râf Sûresi: 180


onlinevarWebsite counterkisi girdi toplam