Bazı İslâmî toplumlarda, dînimize aykırı şeyler yaygınlaştı

20.10.2011 01:32

  soru 1

Bazı İslâmî toplumlarda, dînimize aykırı şeyler yaygınlaştı. Bunların kimisi kabirlerin yanında kabirde yatan adına yemîn etmek ve ona adak adamakla ilgili şeylerde vukû bulmaktadır. Dînimize aykırı olan bu  davranışların hükmü kişiyi dînden çıkaran şirk kabilinden olmakta veya şirkten daha aşağı olacak şekilde değişmektedir. 

Kıymetli hocam, bu durumdaki kişilerin hükmünü detaylı bir şekilde açıklamasını yaparsanız, çok güzel olur. Ayrıca genel olarak bu durumu küçümseyip hafife alan müslümanlara bir nasihatte bulunur musunuz?

cevap

 

Hamd, yalnızca Allah’adır. Salât ve selâm da Rasûlullah’a, âilesine ve ashâbına ve O’nun yolunda gidenlerin üzerine olsun.

Kabirler konusunda insanların pek çoğu şirk ve bid’at olan şeylerle meşrû olan şeyleri birbirine karıştırmaktadırlar. Aynı şekilde insanların çoğu bu konuda bilgisizlik ve körü körüne taklitçilik nedeniyle büyük şirke düşmektedir.Bu sebeple, nerede olursa olsun âlimlerin insanlara dînlerini anlatmaları ve onlara tevhîd ile şirkin hakikatini açıklamaları gerekir. Aynı şekilde âlimlerin, şirke götüren yolları ve toplumda vukû bulan bid’atlerden sakınmaları için bunları insanlara anlatmaları gerekir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır:

{وَإِذَ أَخَذَ اللَّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلاَ تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاء ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْاْ بِهِ ثَمَنًا قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ} [سورة آل عمران الآية: 187]

(Ey Muhammed!Hatırlar mısın) Allah, kendilerine kitap verilenlerden (yahûdi ve hıristiyanlardan) ‘onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz’ diyerek söz almıştı. Onlar ise bu sözü yerine getirmeyip onu kulak ardı ettiler ve (hakkı gizleme ve kitabı tahrip etme karşılığında) onu az bir ücret karşılığında sattılar. (Verdikleri sözü yerine getirmemeleri ve kitabı tahrif etmeleri konusunda) yaptıkları bu alış-veriş ne kötüdür.”

 

Başka bir âyette şöyle buyurmaktadır:

 

{إِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَا أَنزَلْنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى مِن بَعْدِ مَا بَيَّنَّاهُ لِلنَّاسِ فِي الْكِتَابِ أُولَـئِكَ يَلعَنُهُمُ اللّهُ وَيَلْعَنُهُمُ الَّلاعِنُونَ * إِلاَّ الَّذِينَ تَابُواْ وَأَصْلَحُواْ وَبَيَّنُواْ فَأُوْلَـئِكَ أَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَأَنَا التَّوَّابُ الرَّحِيمُ} [سورة البقرة الآيتان: 159 -160]

"İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidâyet yolunu gizleyenlere hem Allah, hem de bütün lânet ediciler lânet eder. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır.Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim."

Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- de bu konuda şöyle buyurmaktadır:

(( مَنْ دَلَّ عَلىَ خَيْرٍ فَلَهُ مِثْلُ أَجْرِ فاَعِلِهِ )) [ رواه مسلم ]



 Âl-i İmrân Sûresi: 187

 Bakara Sûresi: 159-160

 

 


onlinevarWebsite counterkisi girdi toplam