dünyanın büyük ekonomi devletleri
DÜNYA - BÜYÜK EKONOMİLER | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
SAĞLIK - SİRKE İLÂÇ GİBİDİR |
Bütün sirkeler ve bilhassa elma sirkesi; iltihaplı mideye faydalıdır, safrayı keser, öldürücü ilâçların zararını giderir, vücutta katılaşan kanı çözer, dalağa faydalıdır, mideyi temizler, susuzluğu keser. Hazma yardım eder, balgama karşı faydalıdır. Sıcak olarak ağızda gargara yapılacak olursa, diş ağrılarına karşı faydalı olup, diş etlerini de kuvvetlendirir. Yazın sıcak ülkelerde serinletme açısından faydalıdır. Sirke; diş etine, kötü yaralara, kaşıntıya, haşarat sokmasına, ateş yanığına ve diş ağrısına karşı faydalıdır. Sirke; çıban, apse, yara, ekzama, sivilce ve uyuza faydalıdır. Gülsuyu ile birlikte kullanılırsa, baş ağrısı için çok iyidir. Sirke mide yanmasını arttırır. Midesi rahatsız olanlar kullanmamalıdır. Aç karna sirke yemek sağlık açısından zararlıdır. Tıbb-ı Nebevî Ansiklopedisi :2/595 |
Türkiye’de yönetici semineri veren yabancı bir uzman, Türklerin dünyada en kötümser milletlerden biri olduğunu iddia etmiş. Peşinden küçük bir test yapmış. Bitişik sözcüklerden meydana gelen aşağıdaki cümleyi birkaç saniyeliğine gösterip yöneticilerden okumalarını istemiş:“THEGODISNOWHERE” Seminere katılanlar bu cümleyi, “THE GOD IS NO WHERE” diye okumuş. Yani, “Tanrı hiçbir yerde değildir.” şeklinde. Uzman acı acı gülümsemiş, “Tam beklediğim gibi” diye mırıldanmış. Batı ülkelerindeki seminerlerde katılımcılar bu cümleyi şöyle okurlarmış:“THE GOD IS NOW HERE” Yani; “Tanrı şimdi burada...”(Not: Halbuki, Türklerin verdiği cevap, Müslümanların itikatına uygundur. Uzman, Hıristiyan inancına göre değerlendirmiştir.)
SOHBET - KUL HAKKI |
Kul hakkını hemen ödemek, helâllaşmak, iyilik ve hak sahibine duâ etmek lâzımdır. Hak sâhibi ölmüş ise, ona duâ, istiğfâr edip, çocuklarına, vârislerine verip ödemeli, bunlara iyilik yapmalıdır. Çocukları, vârisleri bilinmiyorsa, mal miktarı parayı fakîrlere sadaka verip, sevâbını hak sâhibine hediye etmelidir. (Tam İlmihâl-Seâdet-i Ebediyye 84. baskı S: 288) |