Halktan birçok kimse, tevhide zarar verecek hareketlerde bulunmaktadırlar.Bu kimselerin hükmü nedir

20.10.2011 10:52

soru

Halktan birçok kimse, tevhide zarar verecek hareketlerde bulunmaktadırlar.Bu kimselerin hükmü nedir

Bu kimselerin cehâleti özür sayılır mı? Bunlarla evlenmek veya bunları evlendirmek câiz midir?

Bunların kestikleri hayvanların etlerini yemek câiz midir?

             Bu kimselerin Mekke-i Mükerreme’ye girmeleri caiz midir? 

cevap

Ölülere yalvarmak, onlardan yardım istemek ve onlara adak adamak gibi ibâdetleri yapmakla tanınan kimse müşrik ve kâfirdir.

Onunla evlenmek câiz değildir.Onun Mescid-i Haram’a girmesi de câiz değildir.Bilmediğini iddiâ etse bile, yaptıklarından dolayı Allah Teâlâ’ya tevbe etmediği sürece ona müslüman muamelesi yapılması, câiz değildir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır:

{وَلاَ تَنكِحُواْ الْمُشْرِكَاتِ حَتَّى يُؤْمِنَّ وَلأَمَةٌ مُّؤْمِنَةٌ خَيْرٌ مِّن مُّشْرِكَةٍ وَلَوْ أَعْجَبَتْكُمْ وَلاَ تُنكِحُواْ الْمُشِرِكِينَ حَتَّى يُؤْمِنُواْ وَلَعَبْدٌ مُّؤْمِنٌ خَيْرٌ مِّن مُّشْرِكٍ وَلَوْ أَعْجَبَكُمْ أُوْلَـئِكَ يَدْعُونَ إِلَى النَّارِ وَاللَّهُ يَدْعُوا إِلَى الْجَنَّةِ وَالْمَغْفِرَةِ بِإِذْنِهِ وَيُبَيِّنُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ} [سورة البقرة الآية: 221]

(Ey müslümanlar!) Îmân etmedikçe (İslâm’a girmedikçe) müşrik kadınlarla evlenmeyin. Îmânlı bir câriye, hoşunuza gitse bile müşrik bir kadından daha hayırlıdır.Îmân etmedikçe müşrik erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin.Îmânlı bir köle, hoşunuza gitse bile müşrik bir erkekten daha hayırlıdır.Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır, Allah ise (kullarını) izniyle cennete ve (günahlarını) bağışlamaya çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.

{يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا جَاءَكُمُ الْمُؤْمِنَاتُ مُهَاجِرَاتٍ فَامْتَحِنُوهُنَّ اللَّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَانِهِنَّ فَإِنْ عَلِمْتُمُوهُنَّ مُؤْمِنَاتٍ فَلا تَرْجِعُوهُنَّ إِلَى الْكُفَّارِ لا هُنَّ حِلٌّ لَّهُمْ وَلا هُمْ يَحِلُّونَ لَهُنَّ وَآتُوهُم مَّا أَنفَقُوا وَلا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ أَن تَنكِحُوهُنَّ إِذَا آتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَلا تُمْسِكُوا بِعِصَمِ الْكَوَافِرِ وَاسْأَلُوا مَا أَنفَقْتُمْ وَلْيَسْأَلُوا مَا أَنفَقُوا ذَلِكُمْ حُكْمُ اللَّهِ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ} [سورة الممتحنة الآية: 10]

“Ey îmân edenler! Mü’min kadınlar (küfür diyârından İslâm diyârına) hicret edip size geldiklerinde, (îmânlarında samimî olup-olmadıklarını bilmeniz için) onları imtihan edin.Allah onların îmânlarını daha iyi bilir.Eğer onların îmân etmiş kadınlar oldukla-rını öğrenirseniz, onları kâfirlere (kocalarına) geri göndermeyin. Ne bunlar (mü’min kadınlar), onlara (kâfir kocalara) helâl olur, ne de onlar (kâfir  kocalar) bunlara helâl olur. (Mü'min kadınların) kocalarına, verdikleri (mehirleri) geri verin.Onlara (mü'min kadınlara) mehirlerini vermek şartıyla onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur.Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın ve verdiğiniz mehirleri onlardan geri isteyin.Onlar da verdikleri mehirleri sizden istesinler.Bu, Allah’ın aranızda verdiği hükümdür (Bu hükme aykırı hareket etmeyin).Allah, her şeyi en iyi bilendir, hikmet sahibidir.”

{يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ فَلاَ يَقْرَبُواْ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَـذَا وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمُ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ إِن شَاءَ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ} [سورة التوبة الآية: 28]

“Ey îmân edenler! Müşrikler ancak pisliktir.Onun için bu yıllarından (hicretin 9. yılından) sonra Mescid-i Haram’a yaklaş-masınlar.Eğer (onlarla olan ticâretinizin kesilmesinden dolayı) fakirlikten korkarsanız, Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir.Allah (her halinizi) en iyi bilendir, (işlerinizi idâre etmede) hikmet sahibidir.”

Bundan dolayı onların câhil olmalarına bakılmaz.Aksine bu konuda Allah Teâlâ’ya tevbe edinceye kadar kâfirlere karşı nasıl davranmak gerekiyorsa onlara da o şekilde davranmak gerekir.

Nitekim Allah Teâlâ bu gibi kimseler hakkında şöyle buyurmaktadır:

{وَإِذَا فَعَلُواْ فَاحِشَةً قَالُواْ وَجَدْنَا عَلَيْهَا آبَاءَنَا وَاللَّهُ أَمَرَنَا بِهَا قُلْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاءِ أَتَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ * قُلْ أَمَرَ رَبِّي بِالْقِسْطِ وَأَقِيمُواْ وُجُوهَكُمْ عِندَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَادْعُوهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ كَمَا بَدَأَكُمْ تَعُودُونَ * فَرِيقًا هَدَى وَفَرِيقًا حَقَّ عَلَيْهِمُ الضَّلاَلَةُ إِنَّهُمُ اتَّخَذُوا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاءَ مِن دُونِ اللَّهِ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُم مُّهْتَدُونَ} [سورة الأعراف: 28-30]

“Onlar (kâfirler) çirkin bir iş yaptıklarında ‘Biz, babalarımızı bu yol üzere bulduk (bu iş, babalarımızdan bize miras olarak kaldı), Allah da bize bunu emretti’ derler.(Ey Muhammed! Onlara) de ki: Şüphesiz ki Allah, çirkin şeyleri emretmez. (Ey müşrikler!) Siz, Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz? (Onlara) De ki: Rabbim bana adâletli davranmayı, size de her secde ettiğinizde yüzünüzü O’na çevirmenizi, dîni yalnızca O’na hâlis kılarak yalvarmanızı ve sizi ilk yarattığı gibi tekrar O’na döneceğinizi (ölümden sonraki dirilişe îmân etmenizi) emretti. O, (kullarını iki gruba ayırdı).Birini dosdoğru yola iletti. Diğerine ise (doğru yoldan) sapmak gerekli oldu.Çünkü onlar, Allah’ı bırakıp da kendilerine şeytanları dostlar edindiler.Böylece (bilmeyerek ve) doğru yolda olduklarını zannederek onlara uydular.”

Allah Teâlâ hıristiyanlar ve onlar gibileri hakkında da şöyle buyurmaktadır:

{قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُمْ بِالأَخْسَرِينَ أَعْمَالاً * الَّذِينَ ضَلَّ سَعْيُهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ يَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ يُحْسِنُونَ صُنْعًا} [سورة الكهف: 103- 104]

(Ey Muhammed! İnsanlara) de ki: Size yaptıkları işler bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları haber vereyim mi? (Bunlar) iyi işler yaptıklarını sandıkları halde,dünya hayatında yaptıkları boşa giden kimselerdir.”

Bu konuda daha pek çok âyet vardır.

@  @  @  @  @


 Bakara Sûresi: 221

 Mümtehine Sûresi: 10

 Tevbe Sûresi: 28

[4] A’râf Sûresi: 28-30

[5] Kehf Sûresi: 103-104


onlinevarWebsite counterkisi girdi toplam