Münâfıklığın tehlikesini, çeşitlerini, münâfıkların alâmetlerini olarak bir açıklama yapar mısınız?

20.10.2011 11:34


soru

Günümüzde münâfıklık büyümüş, münâfıklar giderek çoğalmış, münâfıkların İslâm ve müslümanlarla mücâdele yolları çok çeşitli olmuştur. Münâfıklığın tehlikesini, çeşitlerini, münâfıkların alâmetlerini ve münâfıklara karşı müslümanları uyarmakla ilgili olarak bir açıklama yapar mısınız?

cevap

 

Münâfıklığın tehlikesi büyük, münâfıkların kötülükleri ise pek çoktur.Allah Teâlâ onların özelliklerini Kur’an-ı Kerîm’de Bakara sûresi ile diğer sûrelerde açıklamıştır.Nitekim Allah Teâlâ onların özellikleri hakkında Bakara sûresinde şöyle buyurmaktadır:

{وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللّهِ وَبِالْيَوْمِ الآخِرِ وَمَا هُم بِمُؤْمِنِينَ * يُخَادِعُونَ اللّهَ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلاَّ أَنفُسَهُم وَمَا يَشْعُرُونَ * فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَهُمُ اللّهُ مَرَضًا وَلَهُم عَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ * وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُواْ فِي الأَرْضِ قَالُواْ إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ * أَلا إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَـكِن لاَّ يَشْعُرُونَ * وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ آمِنُواْ كَمَا آمَنَ النَّاسُ قَالُواْ أَنُؤْمِنُ كَمَا آمَنَ السُّفَهَاءُ أَلاَ إِنَّهُمْ هُمُ السُّفَهَاء وَلَـكِن لاَّ يَعْلَمُونَ * وَإِذَا لَقُواْ الَّذِينَ آمَنُواْ قَالُواْ آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْاْ إِلَى شَيَاطِينِهِمْ قَالُواْ إِنَّا مَعَكْمْ إِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِؤُونَ * اللّهُ يَسْتَهْزِىءُ بِهِمْ وَيَمُدُّهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ * أُوْلَـئِكَ الَّذِينَ اشْتَرُوُاْ الضَّلاَلَةَ بِالْهُدَى فَمَا رَبِحَت تِّجَارَتُهُمْ وَمَا كَانُواْ مُهْتَدِينَ} [سورة البقرة الآيـات: 8-16]

“İnsanlardan bazıları da vardır ki, îmân etmedikleri halde ‘Allah’a ve âhiret gününe îmân ettik’ derler.Onlar (akıllarınca) Allah’ı ve mü’minleri aldatırlar.Halbuki onlar kendilerini aldatırlar ve ancak onlar bunun farkında değillerdir.Onların kalplerinde bir hastalık vardır.Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söyledik-leri yalanlar sebebiyle de onlar için acıklı bir azap vardır.Onlara (münâfıklara): ‘Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın’ denildiğinde ‘biz ancak ıslah edicileriz’ derler.Biliniz ki onlar bozguncuların tâ kendileridir, ancak (onlar cehâletleri ve inatları sebebiyle bunu) hissetmezler.Onlara:‘İnsanların (sahâbenin) îmân ettiği gibi, îmân edin’ denildiğinde, ‘biz, hiç akılsızların îmân ettikleri gibi îmân eder miyiz? derler.Biliniz ki akılsızlar onların tâ kendileridir.Ancak (onlar dalâlet ve hüsranda oluşları sebebi ile bunu) bilmezler.(Bu münâfıklar) mü’minlerle karşılaştıklarında ‘biz de (sizin gibi) îmân ettik’ derler.Şeytanları (liderleri) ile başbaşa kaldıklarında ise ‘biz sizinle beraberiz, biz onlarla (mü’minlerle) sadece alay ediyoruz’ derler.Hakikatte Allah onlarla alay eder ve azgınlıklarında onlara mühlet verir.Bu yüzden onlar, bir süre başıboş dolaşırlar.O münâfıklar,hidâyete (îmâna) karşılık dalâleti (küfrü) satın alanlar-dır.Ancak onların ticâreti kazançlı olmamış, kendileri de doğru yolu bulamamışlardır.”[1]  

Nisâ sûresinde ise şöyle buyurmaktadır:

{إِنَّ الْمُنَافِقِينَ يُخَادِعُونَ اللَّهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْ وَإِذَا قَامُواْ إِلَى الصَّلاَةِ قَامُواْ كُسَالَى يُرَآؤُونَ النَّاسَ وَلاَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ إِلاَّ قَلِيلاً * مُّذَبْذَبِينَ بَيْنَ ذَلِكَ لاَ إِلَى هَـؤُلاءِ وَلاَ إِلَى هَـؤُلاءِ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَلَن تَجِدَ لَهُ سَبِيلاً} [سورة النساء الآيتان: 142- 143]

“Münâfıklar (zanlarınca) Allah’ı kandırmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların hilelerini başlarına geçirir.Onlar namaza kalktıklarında, üşenerek kalkarlar.Namazlarıyla insanlara gösteriş yaparlar.Allah’ı da pek az anarlar.Onlar, küfürle îmân arasında şaşkın bir şekilde bocalarlar.Ne mü’minlere, ne de kâfirlere bağlıdırlar.Allah, kimi(n kalbini îmândan) saptırırsa (hidâyetten alıkoyarsa), artık ona bir kurtuluş yolu bulamazsın.”[2]

Ayrıca Allah Teâlâ, münâfıkların diğer özelliklerini Tevbe sûresi ile diğer sûrelerde zikretmiştir.

Sözün özü: Münâfıklar, Allah Teâlâ’nın yukarıdaki âyetlerde açıkladığı gibi,müslüman olduklarını söyleyen, ancak İslâma aykırı davranışlarda bulunan ve müslümanlara zarar veren kimselerdir.

Nifak (münâfıklık), itikâdî ve amelî olmak üzere iki türlüdür:

Allah Teâla’nın Bakara sûresi ile Nisâ sûresinde zikrettiği münâfıkların özellikleri itikâdî nifâktır. Onlar büyük tehlikeleri ve pek çok insandan gizlemelerinden dolayı bu nifâklarıyla, yahudi, hıristiyan ve putperestlerden daha şiddetli kâfirdiler.Nitekim Allah Teâlâ onların kıyâmet günü cehennemin en alt tabakasında azap edileceklerini haber vermiştir.

Amelî nifâk ise, Allah Teâlâ'ya, elçisine ve âhiret gününe îmân etmekle birlikte, münâfıkların bazı ahlâkıyla ahlâklanmaktır. Örneğin yalan söylemek, emânete ihânet etmek ve cemaatle namaz kılmakta tembellik göstermek gibi.

Sahih bir hadiste, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- onların bazı özellikleri hakkında şöyle buyurmaktadır:

(( آيَةُ الْمُنَافِقِ ثَلاَثٌ: إِذَا حَدَّثَ كَذَب،َ وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ، وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ )) [ رواه البخاري ومسلم ]

“Münâfığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz, kendisine bir şey emânet edildiği zaman emânete ihânet eder.”[3]

Bir başka hadiste ise şöyle buyurmaktadır:

((أَثْقَلُ الصَّلاَةِ عَلىَ الْمُنـَافِقِينَ صَلاَةُ الْعِشـَاءِ وَصَلاَةُ الْفَجْـرِ، وَلَوْ يَعْلَمُونَ ماَ فِيهِماَ َلأَتَوْهُمـَا وَلَوْ حَبْـوًا )) [ رواه البخاري ومسلم ]

“Münâfıklara en ağır gelen namaz, yatsı ve sabah namaz-larıdır.Şayet onlar yatsı ve sabah namazındaki ecir ve fazîleti bilselerdi, emekleyerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi.”[4]

Bu anlamda daha pek çok âyet ve hadis vardır.

Erkek ve kadın her mü’minin,münâfıkların bu hasletlerinden son derece sakınması gerekir.Onların hasletlerinden sakınmakta yardımcı olan şeylerden birisi de Allah Teâlâ’nın bu konuda zikret-tiği âyetleri ve Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-’den sahih olarak bildirilen hadisleri iyice düşünmektir.

Allah Teâlâ’dan, bizi ve bütün müslümanları dînini anlama-da muvaffak kılmasını, bu dîn üzere sâbit kılmasını, O’nun dînine aykırı olan ahlâk ve işlerde O’nun düşmanlarına benzemekten bizi sakındırmasını dileriz.

Şüphesiz Allah, kendisinden istekte bulunulanların en hayırlısıdır.

 

@  @  @  @  @



[1] Bakara Sûresi: 8-16

[2] Nisâ Sûresi:142-143

[3] Buhârî ve Müslim

[4] Buhârî ve Müslim

 

 


onlinevarWebsite counterkisi girdi toplam