namazdan sonra duâ için elleri kaldırmak

22.10.2011 16:09

 

soru

 
 

 


Muhterem hocam, namazdan sonra duâ için elleri kaldır-ma hakkındaki görüşünüz nedir? Elleri kaldırmak için farz veya nafile namaz olması arasında bir fark var mıdır?

 

cevap

Duâ için elleri kaldırmak sünnettir ve elleri kaldırmak duânın kabul olunmasının sebeplerindendir. Nitekim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmaktadır:

(( إِنَّ رَبَّكُمْ حَيِيٌّ كَرِيمٌ يَسْتَحْيِ مِنْ عِبْدِهِ إِذاَ رَفَعَ يَدَيْهِ إِلَيْهِ أَنْ يَرُدَّهُماَ صِفْراُ )) [ رواه أبو داود والترمذي وابن ماجه وصححه الحاكم ]

“Hiç şüphesiz ki Rabbiniz, çok hayâlı ve cömerttir.(Mü’min) kulu ellerini kaldırıp (kendisinden bir şey istediğinde) onun ellerini geri çevirmekten hayâ eder.”[1] 

Başka bir hadiste şöyle buyurmaktadır:

((إِنَّ اللهَ تَعاَلىَ طَيِّبٌ لاَ يَقْبَلُ إِلاَّ طَيِّباً وَإِنَّ اللهَ أَمَرَ الْمُؤْمِنِينَ بِماَ أَمَرَ بِهِ الْمُرْسَلِينَ فَقاَلَ سُبْحاَنَهُ :{يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُلُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُواْ لِلَّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ} [سورة البقرة: 172]  [ رواه مسلم ]   

“Şüphesiz ki Allah Teâlâ güzeldir, ancak helâl olanı kabul eder.Allah,peygamberlere emrettiği şeyleri mü’minlere de emre-derek şöyle buyurmaktadır:‘Ey îmân edenler! Size verdiğimiz rızıkların helâl olanlarından yiyin.(Allah’ın helâl kıldıklarını haram, haram kıldıklarını da helâl sayan kâfirler gibi olmayın).Gerçekten O’na ibâdet ediyorsanız, (bütün âzâlarınızla) Allah’a şükredin.[2][3]

Allah-azze ve celle- yine şöyle buyurmaktadır:

{يَا أَيُّهَا الرُّسُلُ كُلُوا مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَاعْمَلُوا صَالِحًا إِنِّي بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ} [سورة المؤمنون الآية: 51]

“Ey elçiler! Helâl olan şeylerden yiyin ve iyi işler yapın. Şüphesiz ki ben, yaptıklarınızı hakkıyla bilenim (Amellerinizden hiçbir şey, bana gizli-saklı kalmaz.)”[4]

Üstelik Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- : “Uzun bir yolculuğa çıkan, saçı-başı dağınık tozlar içinde ellerini semaya kaldırarak Ya Rab! Ya Rab! diyen, fakat yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, haramla beslenmiş olan bu kimsenin duâsı nasıl kabul edilsin ki?”[5] diye buyurduğu adamı zikretmiştir.

 

 

 

Fakat Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in zamanında olup da Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in ellerini duâ için kaldırmadığı, farz namazların hemen sonrası, iki secde arası, namazda selâmdan önce, Cuma ve bayram hutbeleri okunduğu zaman gibi yerlerde duâ için elleri kaldırmak meşrû değildir. Çünkü Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- bu yerlerde ellerini duâ için kaldırmamıştır. O, yaptığı veya terkettiği şeylerde en güzel örnektir.Fakat imam cuma veya bayram hutbelerinde Allah'tan yağmur yağdırmasını istediğinde elleri kaldırmak câizdir.Nitekim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- de böyle yapmıştır.

Nâfile namazlardan sonra duâ etmek için elleri kaldırmaya gelince, delillerin genel oluşundan dolayı buna engel bir şey olduğunu bilmiyorum.Fakat en fazîletlisi, bunu sürekli yapmamak-tır.Çünkü Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- bunu sürekli yaptığı sâbit olmamıştır.Şayet Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- her nâfile  namaz-dan sonra bunu yapmış olsaydı, bu durum bize nakledilirdi.Çünkü sahâbe-Allah onlardan râzı olsun- Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in yolculukta olsun, mukîm olsun her türlü söz, fiil ve diğer hallerini bize nakletmişlerdir.

Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in:

(( اَلصَّلاَةُ تَضَرَّعُ وَتَخْشَعُ وَأَنْ تَقَنَّعَ أَيْ أَنْ تَرْفَعَ يَدَيْكَ تَقُوَلَ ياَ رَبِّ ياَ رَبِّ ))

“Namaz, yalvarman ve huşû duyman ve ellerini kaldırıp: Yâ Rab! Yâ Rab! demendir”[6]

Buyurduğu bu meşhûr hadise gelince, Hâfız İbn-i Receb ve başkaları, bu hadisin zayıf olduğunu açıklamışlardır.

Başarı, Allah’tandır.

 @  @  @  @  @



[1] Ebû Dâvûd, Tirmizî ve İbn-i Mâce, Selmân Fârisî’den-Allah ondan râzı olsun- rivâyet etmişler, Hâkim de hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.

[2] Bakara Sûresi: 172

[3] Müslim

[4] Mü’minûn Sûresi: 51

[5] Müslim

[6] Yazar-Allah ona rahmet etsin- hadisi anlam olarak rivâyet etmiştir. Hadisin aslı, Ebû Dâvûd'un 'Süneni' ile Beyhakî'nin “Sünen-i Kübrâ” adlı eserlerinde şöyledir:

 عَنِ الْفَضْلِ بْنِ الْعَباَّسٍ رضي الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلّى الله عليه وسلّم قاَلَ :(( اَلصَّلاَةُ مَثْنىَ مَثْنىَ، تَشَهَّدُ فيِ كُلِّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ  تَضَرَّعُ وَتَخَشَّعُ  وَتَمَسْكَنُ ثُمَّ تَرْفَعُ يَدَيْكَ إِلىَ أُذُنَيْكَ ثُمَّ تَسْتَقْبِلُ بِهِماَ وَجْهَكَ وَتَقُولُ: ياَ رَبِّ،ياَ رَبِّ،فَمَنْ لَمْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَهِيَ خِداَجٌ )) [ رواه أبوداود والبيهقي ]

Fadl b. Abbâs’tan-Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “Namaz, ikişer ikişer (rekât) kılınır.Her iki rekâtta oturursun, sonra (Allah’a) yalvarır, huşû duyar ve boynunu bükersin.Sonra ellerini kulaklarının hizâsına kadar kaldırırsın.Sonra yüzünü kıbleye döner ve şöyle dersin: Yâ Rab! Yâ Rab! Böyle yapmayanın namazı noksandır.” Sünen-i Ebî Dâvûd; Cilt:2. Sayfa: 29, Beyhakî; Sünen-i Kübrâ. Cilt:2. Sayfa: 487. Ancak muhaddis Elbânî,'hadis zayıftır' der. (Mütercim)  


onlinevarWebsite counterkisi girdi toplam